Boşanma Kararını Çocuklara Nasıl Anlatmalı?
Boşanma süreci hiç kuşkusuz hem ebeveynler hem de çocuklar için zorlayıcı bir dönemdir. Bu değişim, çocukların dünyasını derinden etkileyebilir. Ancak doğru bir iletişimle, bu sürecin etkilerini hafifletmek mümkün. Çocuğunuza bu haberi verirken nasıl bir yol izlemeniz gerektiğinden bahsedelim.
İlk adım, çocuğunuza karşı açık ve dürüst olmaktır. Onun yaşına ve gelişim düzeyine uygun bir dil kullanmanız çok önemli. Çocuğunuzu karşınıza alıp, sakin bir ortamda bu konuşmayı yapmanız en doğru yaklaşım olacaktır.
Örneğin, "Anne ve baba artık aynı evde yaşamayacak. Ama ikimiz de seni çok seviyoruz ve her zaman yanında olacağız." Bu tür cümleler çocuğun kafasında gereksiz karmaşayı önler ve en temel ihtiyacını, yani sevildiğini ve güvende olduğunu bilme ihtiyacını karşılar.
Çocuğa asla yalan söylememek, gelecekte güven duygusunun zarar görmesini engeller. Aynı zamanda çocuğu taraf tutmaya da zorlamamak gerekir. Anne ya da baba sizin için "eski eş" olabilir ama çocuk için o kişi hâlâ annesi ya da babasıdır. Bir danışanım şöyle bir örnek paylaşmıştı;
"Babamla ilgili kötü şeyler duyunca daha çok üzülüyordum. Keşke sadece beni ne kadar sevdiklerini söyleselerdi." Bu tür ifadeler çocukların duygusal yükünü artırır. Bu yüzden çocuğun tarafsız bir ortamda her iki ebeveyniyle de sağlıklı ilişkisini sürdürmesi desteklenmelidir.
Çocuğun sorularına açık ve sabırlı şekilde yanıt vermek gerekir. Onların kafasında belirsizlik kaygıyı artırır.
Mesela, çocuk "Artık babamı göremeyecek miyim?" diye sorarsa, şöyle bir cevap uygun olur:
"Hayır, babanı görmeye devam edeceksin. Belirli günlerde onunla vakit geçirebileceksin. Bunu birlikte planlayacağız." Somut bilgiler vermek çocuğun endişesini azaltır.
Bir diğer önemli nokta da çocuğun günlük rutinlerini mümkün olduğunca korumaktır. Boşanma zaten büyük bir değişikliktir. Çocuğun okulu, arkadaş çevresi ve diğer alışkanlıklarının devam etmesi ona güven verir.
Örneğin, "Her sabah yine aynı okula gideceksin, futbol antrenmanına da devam edeceğiz. Bu değişiklik seni bunlardan ayırmayacak." Bu tarz cümleler çocuğun yeni düzene daha kolay adapte olmasını sağlar.
Elbette bu süreçte çocuk her türlü duyguyu yaşayabilir: üzüntü, öfke, kaygı, suçluluk... Bunları bastırmaya çalışmadan ifade etmesine izin vermek çok önemlidir. Ebeveyn olarak "Üzülmen çok normal." veya "Bazen ben de zorlanıyorum ama birlikte aşacağız." gibi ifadeler kullanabilirsiniz.
Ve unutmayın, eğer bu süreci yönetmekte zorlanıyorsanız ya da çocuğunuzda yoğun bir duygusal zorlanma fark ederseniz bir uzmandan destek almak en sağlıklı yol olur. Profesyonel destek sayesinde çocuk duygularını düzenlemeyi öğrenir ve süreci daha sağlıklı geçirir.
Şunu da hatırlatmak isterim: Boşanma bir son değil, başka bir yaşam biçiminin başlangıcıdır. Çocuğunuzun bu dönemi daha az hasarla atlatabilmesi için en önemli unsur ise sizin ona olan sevginiz, sabrınız ve açık iletişiminiz olacaktır.