“Ölü Ozanlar Derneği”nden Çocukların Duygularına

Yıllar önce izlediğim bu filmi, o dönemin eğitim anlayışıyla değerlendirmiştim. Yıllar sonra yeniden izlediğimde fark ettim ki; okul sistemleri, ebeveyn yaklaşımları ve çocukların duygularına verilen değer çok da değişmemiş. “Ölü Ozanlar Derneği”, yalnızca sıra dışı bir öğretmenin yöntemlerini değil, gençlerin hayallerini, ailelerin beklentilerini ve sistemin baskılarını da gözler önüne seriyor. En çok da çocukların görülmeyen duygularını ve ebeveyn farkındalığının eksikliğinin nelere yol açabileceğini hatırlatıyor.

olu ozanlar dernegi
olu ozanlar dernegi

Çocuğun Duygularını Görmek

Filmdeki her karakter, ergenlik döneminin kırılganlığını başka bir yönüyle temsil ediyor:

•⁠ ⁠Kendi yolunu çizmek isteyen ama ailesinin baskısıyla sıkışıp kalan gençler…

•⁠ ⁠İçinde koca bir dünya taşıyıp bunu ifade edemeyen öğrenciler…

•⁠ ⁠Sevilmek ve kabul görmek uğruna kendi isteklerinden vazgeçenler…

Bir çocuğun en temel ihtiyacı, anlaşılmak ve duygularının değerli olduğunu hissetmektir. Görülmeyen duygular, zamanla sessiz bir yalnızlığa dönüşür.

Ebeveynin Rolü ve Farkındalığı

Filmde en çok sarsan detaylardan biri, ebeveynlerin çocuklarının iç dünyasını fark edememesidir. Çocuğun dışarıya “başarılı” ya da “itaatkâr” olarak yansıyan hali, içte büyük bir çatışmayı gizleyebilir.

Ebeveyn farkındalığı tam da burada devreye girer:

•⁠ ⁠Yargısız dinlemek

•⁠ ⁠Beklentileri çocuğun hayatına yüklememek

•⁠ ⁠Hatalara izin vermek, deneyim alanı açmak

Farkındalığı düşük ebeveynlik, çocuğun potansiyelini bastırırken; bilinçli ebeveynlik, onun kendi yolunu bulmasına rehber olur.

Eğitim Sistemine Bakış

Filmdeki okul, başarı ve itaat üzerine kurulu katı bir sistemdir. Ancak çocukların gelişimi yalnızca akademik başarıyla ölçülemez. Merakları, hayal güçleri ve duygusal ihtiyaçları da eğitimin ayrılmaz bir parçasıdır.

Çocukları kalıplara sıkıştıran bir sistem, aslında onların benzersiz kimliklerini törpüler.

Okullar, eğitimciler, uzmanlar için en önemli nokta, çocuğun duyulmasını sağlamaktır. Çocukların ifade edemediği duyguları fark edip ebeveynlere yansıtmak, sağlıklı iletişim köprülerinin temelini oluşturur. Bir çocuğun “duyulma anı”, onun iç dünyasında büyük bir rahatlama yaratır.

Çocuklarımızın Çığlığını Duyabiliyor muyuz?

“Ölü Ozanlar Derneği” aslında hepimize şu soruyu yöneltiyor:

  • Çocuğunuzun iç sesini duymaya hazır mısınız?

  • Onu yalnız başarılarıyla değil, korkuları, hayalleri ve umutlarıyla görebiliyor musunuz?

Çünkü her çocuk, anlaşılmadığında sessiz bir çığlık atar ve o çığlığı duyan ebeveyn, çocuğunun dünyasında en güçlü güven kaynağı olur.

Çocuğun iç dünyasını anlamak bazen tek başınıza kolay olmayabilir.

Ebeveyn danışmanlığı, anne babaların çocuğun duygusal ihtiyaçlarını fark etmelerini, sağlıklı iletişim yolları geliştirmelerini ve çatışmaları dönüştürmelerini destekler.

Bir uzmandan alınan küçük bir rehberlik, bazen bir çocuğun kendini duyulmuş hissetmesini sağlayarak büyük bir fark yaratabilir.

Counseling at Every Stage of Life

Contact for Sean's appointment

Contact for Sean's appointment

© Gülşah GÜRSOY 2023

Crafted by

İsmail Sezen

Counseling at Every Stage of Life

Contact for Sean's appointment

Contact for Sean's appointment

© Gülşah GÜRSOY 2023

Crafted by

İsmail Sezen

Counseling at Every Stage of Life

Contact for Sean's appointment

Contact for Sean's appointment

© Gülşah GÜRSOY 2023

Crafted by

İsmail Sezen

Counseling at Every Stage of Life

Contact for Sean's appointment

Contact for Sean's appointment

© Gülşah GÜRSOY 2023

Crafted by

İsmail Sezen